19 Haziran 2014 Perşembe

dikiş makinemin hikayesi

Merhaba canlar..Başlıktan da anlayabileceğiniz gibi bugün size dikiş makinemin hikayesini anlatmaya karar verdim.39.hafta hobi odam başlıklı postta anlatacağımı söylemiştim.. Bu arada kızım dün tam 40 hafatalık oldu..Erken doğacak, küvezlerde kalacak, kucağıma alamayacağım derken bugünlere geldik...O kadar şaşırıyorum ki, Allah ın dilediği oluyor.Doktorlar yanılabiliyor, makineler, nst cihazları yanılabiliyor. Rabbim kalpleri evirip çeviriyor. Dün yine doktordaydık..Bizde tık yok.Bir parmak açıklık var ama kafa oldukça yukarda... Gerçi artık ben de sabırsızlanmaya başladım..Artık yavrucuğumu kucağıma almak, ona doya doya sarılmak, mis gibi cennet kokusunu içime çekmek istiyorum..Tabii bir sorun olup  küvezde kalmaz inşallah da Allah ın izniyle yapabilirim inşallah bunları.
        Gelelim dikiş makinamıza...Önceden de paylaşmıştım makinem bu:
Modeli Singer Moderna 2...Ben bu makineyi taaaa 2007 ekim ayında falan almıştım..Kullanmak ise 2014 ün şubat ayında nasip oldu...7 sene yattı mı yani dediğinizi duyar gibiyim..Aynen canlar 7 sene yattı... Ve ben bu 7 senede makineye iplik geçirmeyi bile öğrenemedim.O nasıl mı oldu.Anlatıyım:
Ben makineyi aldım..O zaman 600 tl miydi neydi.Eve getirdik..Ben daha atanamamıştım..Halk eğitimde dikiş kursuna giderim diye düşünüyodum.Ama sonra öğretmen ihtiyacı hasıl olunca bir okulda ücretli matematik öğretmeni olarak çalışmaya başladım. Sonra da aralık ayında Van a atanınca benim dikiş öğrenme merakım yalan oldu. E sözleşmeli de olduğum için ha bu sene kadroya geçtim ha seneye geçicem derken dikiş makinemi de götüremedim Van a. Sonra kadroya geçip İstanbul a gittim ama ne yazık ki oraya da götüremedim.Çünkü evde 6 kişi kalıyoduk..yer yoktu..malum istanbul pahalı:)
Neyse ki 2012 de evlendim de eşyalarımla beraber makineyi Trabzon a getirdik. Ama yoğunluktan, isteksizlikten, vakitsizlikten kendisiyle haşır neşir olamadım. Taki hamile kalıp bebeğim için blogları keşfedene kadar..Baktım ki insanlar çocukları için çok güzel şeyler yapıyorlar keçeden ve dikişden. Önceleri keçe bulamadım tabi Trabzon da.Sonra tesadüfen girdiğim bir dükkanda buldum keçe.Trabzonluların çoğu bilir. ŞAHİNLER diye büyük bir kumaş mağazası.Keçe bloglarını gezerken dikiş bloglarını da keşfettim. Böylece bizim emektar da uykusundan uyandırılmış oldu.. 2-3 gün boyunca eşim de ben de sadece iğnesine iplik takmayı öğrenmek için internetten bir sürü videolar izledik. Dikiş denemeleri yaptık.(evet o da yaptı sağolsun). Diyorum ki o bu kadar uğraşmasaydı ben de pes eder bırakırdım heralde.. Ben sabırsızımdır da. ertesi gün de eşimin ablası geldi o gösterdi biraz ama onun gösterdiği şeyleri biz zaten çoktan keşfetmiştik:)
Böyle işte...Sonra doğum iznine de ayrılmak zorunda kalınca, zaman geçsin diye bir blog kurmaya başladım...Sonradan sevdim bu işi. Küçük bir çocuğu nasıl her gün okula getirir götürürsün, öyle her gün uğrayıp bişeyler yazmasam, bişeyler paylaşmasam içim rahat etmiyor...

Wuuvv..Ne kadar uzun bir post oldu...Hakkınızı helal edin arkadaşlar...Hayat hikayem bile daha kısa yani:)
Alalha emanet olun.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

teşekkürler